ÖLÜM TRİBİ: BONZAİ
Özellikle
2000’lerin başından sonra yasal kafa yapıcı maddeler (legal highs), tasarım
maddeler (designer drugs), bitkisel kafa yapıcı maddeler (herbal highs) olarak
da tabir edilen yeni psikoaktif maddelerde büyük bir artış meydana geldi. Bu
maddelerin genel özelliği esrardaki aktif bileşene (Δ9-THC, tetrahidrokanabinol) benzer etkiler
göstermeleridir. Benzer etkiler göstermelerine rağmen sentetik maddeler ve
esrar kimyasal ve farmakolojik olarak faklıdır. Bundan dolayı sentetik maddelerin
bağımlılık yapıcı özellikleri ve etkileri daha fazla ve daha uzun
olabilmektedir.
Sentetik
maddeler laboratuvar ortamında üretildikleri için farklı kombinasyonlarla
farklı bileşikler ve maddeler meydana getirilmektedir. Bu durum kullanılan
maddenin kullanıcı üzerindeki etkisini tahmin etmeyi imkansız kılmaktadır. Aynı
marka aynı paket sentetik madde A ülkesinde farklı B ülkesinde farklı madde ve
içeriklere sahip olabilmektedir. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı
İzleme Merkezi’nin (EMCDDA) raporlarına göre tespit edilen sentetik madde
çeşidi 2010 yılında 11 iken 2014 yılında bu sayı 102 olarak belirtiliyor.
Ülkemizde
Bonzai ya da Jamaika olarak adlandırılan sentetik maddeler yurt dışında spice
veya K2 olarak adlandırılmakta, silver, gold, diaomond formları bulunmaktadır.
Sentetik maddeler genellikle 3 gramlık paketler halinde satışa sunulmaktadır.
2004
yılından sonra ülkemizde ve dünyada başta internet üzerinden satılmaya başlanan
sentetik maddeler günümüzde diğer psikoaktif maddelerden daha büyük bir pazar
ve kullanım alanına sahip olmuştur.
Avrupa’da bazı ülkelerde 2008 yılında yasaklı maddeler listesine alınan
sentetik maddeler ülkemizde 2011 yılında yasaklı maddeler listesine alınabildi.
Sentetik
maddelere bağlı ölümler gün geçtikçe artmaktadır. TUBİM raporlarına göre 2011
de tüm maddelere bağlı ölüm sayısı 43 iken, 2014 yılında sadece sentetik
maddelere bağlı ölüm sayısının 400 olduğu bildirilmektedir. Maddeye bağlı ölüm
nedenleri arasında en sık kalp krizi görülürken, intihar, yüksekten düşme,
ateşli silah yaralaması, yüksek doz madde alma (intoks), tehlikeli hezeyan ve
halüsinasyonlar ve böbrek yetmezliği diğer nedenler olarak bildirilmiştir. Ölümlere
sebebiyet dışında sentetik maddelerin ciddi olumsuz etkileri vardır. Bu
maddeleri kullananlarda; nöbetler (konvülzyonlar), iç huzursuzluk, titreme, yoğun
terleme, saldırganlık, madde aşermesi, konfüzyon, hipertansiyon, konsantrasyon
güçlüğü, uykusuzluk, depresyon, bulantı, kusma, iştah değişiklikleri, baş
ağrısı, kabuslar, ölüm korkusu gibi birbirinden farklı etkiler
görülebilmektedir.
Sentetik Maddeler Neden Bu kadar Arttı?
Uyuşturucu ile etkin mücadele
(esrar pazarının azalması)
Ülkemizde
özellikle son yıllarda uyuşturucu maddeler ile etkin mücadele sonucu başta
esrar olmak üzere ele geçirilen madde ve madde ile ilişkili yakalama
oranlarında ciddi bir artış söz konusu olmuştur. Türkiye Uyuşturucu ve
Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM) raporuna göre sadece 2012 yılında
ülke genelinde 152.086 kg esrar yakalanmış ve son beş yıl içerisinde esrar
yakalamaları %288 oranında artış göstermiştir. Bu durum piyasaya yeni
maddelerin girmesine ve kullanıcı sayısında artışa zemin hazırlamıştır.
Kolay erişim
Sentetik
maddeler uzun süre internet üzerinden erişilebilen hatta kurye aracılığı ile
adrese teslim edilen dolayısı ile erişimi kolay psikoaktif maddeler oldular. EMCDDA
tarafından 2011 yılında yapılan ve söz konusu maddelerin internet üzerinden
satışını yapan sitelerin izlendiği bir çalışmada elde edilen veriler konunun
vahametini göstermektedir. 18 Avrupa Birliği ülkesi ile Rusya ve Ukrayna’yı
kapsayan ve 18 ayrı dilde metacrowler ve google gibi uluslararası ve her ülke
için bir yerel arama motoru ile aynı kelimeler girilerek yapılan aramada en az
bir Avrupa Birliği ülkesine satış yapan 631 site bulunmuştur. Yine Avrupa’da
söz konusu bu maddeler “Head Shop”larda çok kolay erişilebilmekteydi. Günümüzde
ise yasaklar listesinde olmasına rağmen merdiven altlarında sağlıksız
koşullarda üretilmekte ve küçük miktarlarda düşük fiyatlarla satılmaktadır.
Üretiminin kolay olması
Damiana (turnera diffusa), lamiacea,
melissa, mentha, thymus gibi bitkilere
sıkılan sprey şeklindeki sentetik madde ile kullanıma hazır uyuşturucu elde
edilebilmektedir. Bu otlara erişemeyen üreticilerin günümüzde yavşan otunu
kullandıkları ve otun yanması için solvent olarak insan sağlığı için son derece
tehlikeli olan metanol ve aseton kullanıldığı bilinmektedir.
Ucuz olması
Bir
kilo sentetik madde ile kullanıma hazır 200 kilo sentetik madde üretilebildiği
bildirilmiştir. Tek kullanımlık paketlerin 2-3 gram olduğu düşünülürse bir kilo
sentetik madde ile yaklaşık 100.000 tek kullanımlık paketler elde etmek mümkün
olabilmektedir. Dolayısı ile satıcılar özellikle ortaokul ve lise çağındaki
ergenlere bu tür maddeleri çok ucuza satabilmekte ve totalde çok büyük gelirler
elde edebilmektedirler.
Yasaklı maddeler listesine geç
alınması
Sentetik
maddelerin bu kadar yaygınlaşmasının nedenlerinden biri de bu maddelerin
yasaklı maddeler listesine geç alınması ve fazla ciddiye alınmadığı konusudur.
Ülkemizde 2004 yılından beri kullanıldığına dair veriler olmasına karşın ancak
2011 yılında yasaklı maddeler listesine alınabildi.
Bitkiseldir, zararsızdır imajı
uyandırıldı.
Sentetik
maddeler için önceki maddelerden farklı olarak bu maddelerin doğal ve bitkisel
dolayısıyla zararsız olduğu imajı uyandırılarak kullanım için cazip hale
getirildi. Birçok kullanıcı sentetik maddeleri bir çeşit esrar olduğunu
düşünerek kullanmaya başladı. Ayrıca banyo tuzu, tütsü ve nargile tütünü olarak
kullanıma sunuldu.
Kokusuz olmaları
Sentetik
maddeler, gece kulüplerinde, partilerde hatta sosyal ortamlarda ve evlerde kokusuz
olmaları nedeniyle kullanılmaları başka önemli bir tercih nedeni olmuştur.
Yakalanma durumlarında ceza yerine
denetimli serbestlik verilmesi
Denetimli
serbestlik sistemi ile bağımlılığa ve bağımlılara suçlu değil tedavi görmesi
gereken bir hastalık olarak yaklaşıldı. Bu sistemin henüz tam olarak
uygulanamaması emniyet raporlarında, polislerin ve güvenlik güçlerinin
motivasyonunu da olumsuz etkileyen hatta halkın “polisler satıcılarla işbirliği
yapıyor” tepkisine neden olmuştur. Güvenlik güçleri tarafından yakalanan kullanıcılar
ve torbacılar denetimli serbestlik sistemine tabii tutularak serbest
bırakılıyorlar. Uyuşturucu bağımlılarının ve torbacıların denetimli serbestlik
sistemi ile serbest kalmaları beraberinde “kullanmak ve satmak serbest”
algısına neden olmuştur. Yine bu dönemde satıcıların/torbacıların kendilerini
esnaf, kullanıcıları ise müşteri olarak lanse ettikleri emniyet raporlarına
geçmiştir. Sadece 2013 yılında yakalanan 105 bin madde bağımlısı denetimli
serbestlik sisteminden yararlanmış ve bir dönem caydırıcı olan ceza sisteminden
muaf olmuşlardır.
Tahlillerde ve tarama testlerinde
tespit edilememesi
Sentetik
maddelerin önemli tercih nedenlerinden biri de bu maddelerin tahlil ve tarama
testlerinde tespit edilememesidir. Çeşitli kombinasyonlarla farklı bileşiklerin
üretilmesi bu maddeleri tespit etmeyi zorlaştırmıştır. Bu maddelerin testlerde tespit
edilememesi düzenli olarak tahlil kontrollerine gitmesi gereken denetimli
serbestlik sistemine tabii olan bağımlılar tarafından özellikle tercih
edilmiştir.
Yabancılar ve 13 yaş grubu torbacı
sayısında artma
Sentetik
maddeler ile birlikte yabancıların özellikle Suriye’li göçmelerin torbacı olarak
kullanılmaya başlandığı bildirilmiştir. Captagon adı verilen sentetik uyarıcı
maddelerin Hatay ve Gaziantep yöresinde sık yakalanması göçmenlerin geldikleri
bölgelerde kullanılan maddeleri de beraberinde getirdiklerini düşündürmüştür.
Bu dönemde ayrıca cezai ehliyeti olmayan 13 yaş grubu çocukların da torbacı
olarak yoğun kullanıldıkları emniyet raporlarına yansımıştır.
Piyasada gerileyen diğer uyuşturucu
maddelerin sentetik maddelere eklenmesi
Sentetik
maddelerin uyuşturucu piyasasına bu kadar fazla girmesi diğer madde
satıcılarını farklı arayışlara yöneltmiştir. Özellikle eroin satıcılarının
kaybettikleri müşterilerini geri kazanmak için sentetik maddelere, extacy ve
hatta esrara eroin karıştırdıkları tespit edilmiştir. Adli
Tıp ve İstanbul Narkotik Birimi, İstanbul ve çevresinde adli otoriteler
tarafından gönderilen 1200 bitkisel bileşen arasında, 1179’si (%98.3) sentetik
madde içerdiğini saptamıştır. Bu veriler bizlere günümüzde kullanılan esrar
dahil bir çok maddenin sentetik maddeler içerdiğini düşündürmektedir.
Tedavi seçeneklerinin sınırlı olması
Bu nedenlerle
birlikte sentetik maddeler için tedavi seçeneklerinin ve tedavi kurumlarının
çok sınırlı olması yapılabilecekleri de sınırlamaktadır. Ülkemizde 20 kadar
AMATEM ve 600-700 kadar yata olduğu düşünüldüğünde ve 2012 yılında tedavi
merkezlerine ayaktan toplam başvuru sayısı 189.373 olarak tespit edilmiş ve bu
sayının gittikçe arttığı düşünülürse, sentetik madde kullanıcılarının tedavi ve
yardım alabilmeleri zor görünmektedir. Sentetik madde bağımlılığına yönelik
tedaviler ancak semptomlara yönelik olabilmekte ve bu hastalık için uygun
farmakolojik bir ajan henüz bulunmamaktadır.
KAYNAKLAR
European Drug Report, European Monitoring
Centre for Drugs and Drug Addiction (EMCDDA), 2014
World Drug
Report, United
Nations Office on Drugs and Crime (UNODC), 2014
Yeni Gelişmeler, Trendler, Seçilmiş Konular, Türkiye
Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM), 2013
Yeni Nesil Psiko-aktif Maddeler
Sempozyumu - Adli Tıp Kurumu, 2013
Evren, C., Bozkurt, M., Sentetik
Kannabinoidler: Son Yılların Krizi, Düşünen Adam The Journal of Psychiatry and
Neurological Sciences, 2013
