Popüler Yayınlar

4 Nisan 2014 Cuma

ÖLÜM TRİBİ: BONZAI



ÖLÜM TRİBİ: BONZAİ

Özellikle 2000’lerin başından sonra yasal kafa yapıcı maddeler (legal highs), tasarım maddeler (designer drugs), bitkisel kafa yapıcı maddeler (herbal highs) olarak da tabir edilen yeni psikoaktif maddelerde büyük bir artış meydana geldi. Bu maddelerin genel özelliği esrardaki aktif bileşene (Δ9-THC, tetrahidrokanabinol) benzer etkiler göstermeleridir. Benzer etkiler göstermelerine rağmen sentetik maddeler ve esrar kimyasal ve farmakolojik olarak faklıdır. Bundan dolayı sentetik maddelerin bağımlılık yapıcı özellikleri ve etkileri daha fazla ve daha uzun olabilmektedir.

Sentetik maddeler laboratuvar ortamında üretildikleri için farklı kombinasyonlarla farklı bileşikler ve maddeler meydana getirilmektedir. Bu durum kullanılan maddenin kullanıcı üzerindeki etkisini tahmin etmeyi imkansız kılmaktadır. Aynı marka aynı paket sentetik madde A ülkesinde farklı B ülkesinde farklı madde ve içeriklere sahip olabilmektedir. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin (EMCDDA) raporlarına göre tespit edilen sentetik madde çeşidi 2010 yılında 11 iken 2014 yılında bu sayı 102 olarak belirtiliyor. 

Ülkemizde Bonzai ya da Jamaika olarak adlandırılan sentetik maddeler yurt dışında spice veya K2 olarak adlandırılmakta, silver, gold, diaomond formları bulunmaktadır. Sentetik maddeler genellikle 3 gramlık paketler halinde satışa sunulmaktadır.

2004 yılından sonra ülkemizde ve dünyada başta internet üzerinden satılmaya başlanan sentetik maddeler günümüzde diğer psikoaktif maddelerden daha büyük bir pazar ve kullanım alanına sahip olmuştur.  Avrupa’da bazı ülkelerde 2008 yılında yasaklı maddeler listesine alınan sentetik maddeler ülkemizde 2011 yılında yasaklı maddeler listesine alınabildi.

Sentetik maddelere bağlı ölümler gün geçtikçe artmaktadır. TUBİM raporlarına göre 2011 de tüm maddelere bağlı ölüm sayısı 43 iken, 2014 yılında sadece sentetik maddelere bağlı ölüm sayısının 400 olduğu bildirilmektedir. Maddeye bağlı ölüm nedenleri arasında en sık kalp krizi görülürken, intihar, yüksekten düşme, ateşli silah yaralaması, yüksek doz madde alma (intoks), tehlikeli hezeyan ve halüsinasyonlar ve böbrek yetmezliği diğer nedenler olarak bildirilmiştir. Ölümlere sebebiyet dışında sentetik maddelerin ciddi olumsuz etkileri vardır. Bu maddeleri kullananlarda; nöbetler (konvülzyonlar), iç huzursuzluk, titreme, yoğun terleme, saldırganlık, madde aşermesi, konfüzyon, hipertansiyon, konsantrasyon güçlüğü, uykusuzluk, depresyon, bulantı, kusma, iştah değişiklikleri, baş ağrısı, kabuslar, ölüm korkusu gibi birbirinden farklı etkiler görülebilmektedir. 


Sentetik Maddeler Neden Bu kadar Arttı?

Uyuşturucu ile etkin mücadele (esrar pazarının azalması)
Ülkemizde özellikle son yıllarda uyuşturucu maddeler ile etkin mücadele sonucu başta esrar olmak üzere ele geçirilen madde ve madde ile ilişkili yakalama oranlarında ciddi bir artış söz konusu olmuştur. Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM) raporuna göre sadece 2012 yılında ülke genelinde 152.086 kg esrar yakalanmış ve son beş yıl içerisinde esrar yakalamaları %288 oranında artış göstermiştir. Bu durum piyasaya yeni maddelerin girmesine ve kullanıcı sayısında artışa zemin hazırlamıştır.

Kolay erişim
Sentetik maddeler uzun süre internet üzerinden erişilebilen hatta kurye aracılığı ile adrese teslim edilen dolayısı ile erişimi kolay psikoaktif maddeler oldular. EMCDDA tarafından 2011 yılında yapılan ve söz konusu maddelerin internet üzerinden satışını yapan sitelerin izlendiği bir çalışmada elde edilen veriler konunun vahametini göstermektedir. 18 Avrupa Birliği ülkesi ile Rusya ve Ukrayna’yı kapsayan ve 18 ayrı dilde metacrowler ve google gibi uluslararası ve her ülke için bir yerel arama motoru ile aynı kelimeler girilerek yapılan aramada en az bir Avrupa Birliği ülkesine satış yapan 631 site bulunmuştur. Yine Avrupa’da söz konusu bu maddeler “Head Shop”larda çok kolay erişilebilmekteydi. Günümüzde ise yasaklar listesinde olmasına rağmen merdiven altlarında sağlıksız koşullarda üretilmekte ve küçük miktarlarda düşük fiyatlarla satılmaktadır.

Üretiminin kolay olması
Damiana (turnera diffusa),  lamiacea, melissa, mentha, thymus gibi bitkilere sıkılan sprey şeklindeki sentetik madde ile kullanıma hazır uyuşturucu elde edilebilmektedir. Bu otlara erişemeyen üreticilerin günümüzde yavşan otunu kullandıkları ve otun yanması için solvent olarak insan sağlığı için son derece tehlikeli olan metanol ve aseton kullanıldığı bilinmektedir.

Ucuz olması
Bir kilo sentetik madde ile kullanıma hazır 200 kilo sentetik madde üretilebildiği bildirilmiştir. Tek kullanımlık paketlerin 2-3 gram olduğu düşünülürse bir kilo sentetik madde ile yaklaşık 100.000 tek kullanımlık paketler elde etmek mümkün olabilmektedir. Dolayısı ile satıcılar özellikle ortaokul ve lise çağındaki ergenlere bu tür maddeleri çok ucuza satabilmekte ve totalde çok büyük gelirler elde edebilmektedirler.

Yasaklı maddeler listesine geç alınması
Sentetik maddelerin bu kadar yaygınlaşmasının nedenlerinden biri de bu maddelerin yasaklı maddeler listesine geç alınması ve fazla ciddiye alınmadığı konusudur. Ülkemizde 2004 yılından beri kullanıldığına dair veriler olmasına karşın ancak 2011 yılında yasaklı maddeler listesine alınabildi.

Bitkiseldir, zararsızdır imajı uyandırıldı.
Sentetik maddeler için önceki maddelerden farklı olarak bu maddelerin doğal ve bitkisel dolayısıyla zararsız olduğu imajı uyandırılarak kullanım için cazip hale getirildi. Birçok kullanıcı sentetik maddeleri bir çeşit esrar olduğunu düşünerek kullanmaya başladı. Ayrıca banyo tuzu, tütsü ve nargile tütünü olarak kullanıma sunuldu.

Kokusuz olmaları
Sentetik maddeler, gece kulüplerinde, partilerde hatta sosyal ortamlarda ve evlerde kokusuz olmaları nedeniyle kullanılmaları başka önemli bir tercih nedeni olmuştur.  

Yakalanma durumlarında ceza yerine denetimli serbestlik verilmesi 
Denetimli serbestlik sistemi ile bağımlılığa ve bağımlılara suçlu değil tedavi görmesi gereken bir hastalık olarak yaklaşıldı. Bu sistemin henüz tam olarak uygulanamaması emniyet raporlarında, polislerin ve güvenlik güçlerinin motivasyonunu da olumsuz etkileyen hatta halkın “polisler satıcılarla işbirliği yapıyor” tepkisine neden olmuştur. Güvenlik güçleri tarafından yakalanan kullanıcılar ve torbacılar denetimli serbestlik sistemine tabii tutularak serbest bırakılıyorlar. Uyuşturucu bağımlılarının ve torbacıların denetimli serbestlik sistemi ile serbest kalmaları beraberinde “kullanmak ve satmak serbest” algısına neden olmuştur. Yine bu dönemde satıcıların/torbacıların kendilerini esnaf, kullanıcıları ise müşteri olarak lanse ettikleri emniyet raporlarına geçmiştir. Sadece 2013 yılında yakalanan 105 bin madde bağımlısı denetimli serbestlik sisteminden yararlanmış ve bir dönem caydırıcı olan ceza sisteminden muaf olmuşlardır.

Tahlillerde ve tarama testlerinde tespit edilememesi
Sentetik maddelerin önemli tercih nedenlerinden biri de bu maddelerin tahlil ve tarama testlerinde tespit edilememesidir. Çeşitli kombinasyonlarla farklı bileşiklerin üretilmesi bu maddeleri tespit etmeyi zorlaştırmıştır. Bu maddelerin testlerde tespit edilememesi düzenli olarak tahlil kontrollerine gitmesi gereken denetimli serbestlik sistemine tabii olan bağımlılar tarafından özellikle tercih edilmiştir.

Yabancılar ve 13 yaş grubu torbacı sayısında artma
Sentetik maddeler ile birlikte yabancıların özellikle Suriye’li göçmelerin torbacı olarak kullanılmaya başlandığı bildirilmiştir. Captagon adı verilen sentetik uyarıcı maddelerin Hatay ve Gaziantep yöresinde sık yakalanması göçmenlerin geldikleri bölgelerde kullanılan maddeleri de beraberinde getirdiklerini düşündürmüştür. Bu dönemde ayrıca cezai ehliyeti olmayan 13 yaş grubu çocukların da torbacı olarak yoğun kullanıldıkları emniyet raporlarına yansımıştır.

Piyasada gerileyen diğer uyuşturucu maddelerin sentetik maddelere eklenmesi
Sentetik maddelerin uyuşturucu piyasasına bu kadar fazla girmesi diğer madde satıcılarını farklı arayışlara yöneltmiştir. Özellikle eroin satıcılarının kaybettikleri müşterilerini geri kazanmak için sentetik maddelere, extacy ve hatta esrara eroin karıştırdıkları tespit edilmiştir. Adli Tıp ve İstanbul Narkotik Birimi, İstanbul ve çevresinde adli otoriteler tarafından gönderilen 1200 bitkisel bileşen arasında, 1179’si (%98.3) sentetik madde içerdiğini saptamıştır. Bu veriler bizlere günümüzde kullanılan esrar dahil bir çok maddenin sentetik maddeler içerdiğini düşündürmektedir.

Tedavi seçeneklerinin sınırlı olması 
Bu nedenlerle birlikte sentetik maddeler için tedavi seçeneklerinin ve tedavi kurumlarının çok sınırlı olması yapılabilecekleri de sınırlamaktadır. Ülkemizde 20 kadar AMATEM ve 600-700 kadar yata olduğu düşünüldüğünde ve 2012 yılında tedavi merkezlerine ayaktan toplam başvuru sayısı 189.373 olarak tespit edilmiş ve bu sayının gittikçe arttığı düşünülürse, sentetik madde kullanıcılarının tedavi ve yardım alabilmeleri zor görünmektedir. Sentetik madde bağımlılığına yönelik tedaviler ancak semptomlara yönelik olabilmekte ve bu hastalık için uygun farmakolojik bir ajan henüz bulunmamaktadır.  

KAYNAKLAR
European Drug Report, European Monitoring Centre for Drugs and Drug Addiction (EMCDDA), 2014
World Drug Report, United Nations Office on Drugs and Crime (UNODC), 2014
Yeni Gelişmeler, Trendler, Seçilmiş Konular, Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM), 2013
Yeni Nesil Psiko-aktif Maddeler Sempozyumu - Adli Tıp Kurumu,  2013
Evren, C., Bozkurt, M., Sentetik Kannabinoidler: Son Yılların Krizi, Düşünen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, 2013